Özümleme Nedir Piaget Örnekleri ?

Canbek

Global Mod
Global Mod
Özümleme Nedir? Piaget Örnekleri

Özümleme, Jean Piaget'in bilişsel gelişim kuramında, çocukların çevrelerinden aldıkları bilgiyi mevcut bilişsel yapıları ile uyumlu hale getirme sürecini ifade eder. Bu süreç, bireylerin dünyayı anlamaya ve ona tepki vermeye yönelik temel bir bileşendir. Özümleme, bilgiye ait yeni ögelerin mevcut şemalara eklenmesi şeklinde işler. Şemalar, bireylerin dış dünyayı organize etmeleri ve anlamaları için geliştirdiği zihinsel yapılar olarak tanımlanır. Bu bağlamda, özümleme, bireylerin daha önce öğrendikleri bilgileri yeni deneyimlere uygulayarak öğrenme süreçlerini sürdürmelerine olanak tanır.

Özümleme ve Akıl Yürütme Süreci

Piaget’in teorisinde bilişsel gelişim, sürekli bir denge arayışı içinde gerçekleşir. Bu süreçte, özümleme, yeni bilgilerin var olan şemalarla birleştirilmesi anlamına gelirken, "akıl yürütme" olarak adlandırılan diğer bir süreç ise bireyin yeni bilgiyi anlamak için mevcut şemalarını uyarlaması anlamına gelir. Özümleme, bireylerin mevcut şemalarına yeni bilgilerin eklenmesiyle ortaya çıkar, fakat bu, her zaman bir uyum sağlama değil, mevcut yapıyı daha geniş ve daha işlevsel hale getirme amacını güder.

Örneğin, bir çocuk yeni bir oyuncak arabayı gördüğünde, bu oyuncak araba, onun daha önce gördüğü araba şemalarına eklenir. Bu çocuk, arabayı bir araç olarak tanımlar ve ona ilişkin özellikleri (boyutu, rengi vb.) mevcut bilgileriyle ilişkilendirir. Bu süreç, çocuğun dünyayı daha iyi anlamasına ve yeni bilgileri mevcut bilişsel yapılarıyla uyumlu hale getirmesine olanak sağlar.

Piaget’in Bilişsel Gelişim Aşamaları ve Özümleme

Piaget, çocukların bilişsel gelişimini dört temel aşamaya ayırmıştır: sensorimotor (doğumsal dönemden 2 yaşına kadar), preoperasyonel (2-7 yaş arası), somut işlemler (7-11 yaş arası) ve soyut işlemler (11 yaş ve sonrası). Bu aşamalar, çocuğun düşünme biçiminin ve dünya ile etkileşiminin değişim gösterdiği dönemleri tanımlar. Özümleme, her bir aşamanın temel bir bileşenidir ve her aşamada farklı şekillerde işlevsellik gösterir.

1. **Sensorimotor Dönem (Doğumdan 2 Yaşa Kadar):** Bu dönemde çocuk, dünyayı genellikle duyusal ve motor becerileri aracılığıyla keşfeder. Özümleme bu dönemde, çocuğun duyusal algıları ile motor hareketlerini ilişkilendirmesi şeklinde ortaya çıkar. Örneğin, bir bebek bir nesneyi tutmayı öğrendiğinde, bu deneyim, nesnelerin tutma şemasıyla özümlenir.

2. **Preoperasyonel Dönem (2-7 Yaş):** Bu dönemde çocuklar daha soyut düşünmeye başlar, ancak hâlâ mantıklı düşünme becerileri sınırlıdır. Özümleme, çocukların dil becerilerini geliştirmeleri ve çevrelerindeki olayları daha soyut bir şekilde anlamaya başlamalarıyla devam eder. Bir çocuk, yeni bir hayvanı gördüğünde, onu daha önce gördüğü hayvan şemasıyla özümseyebilir, ancak hayvanın özelliklerini doğru şekilde kategorize etmede hala zorluk yaşayabilir.

3. **Somut İşlemler Dönemi (7-11 Yaş):** Bu dönemde çocuklar daha mantıklı düşünmeye başlarlar, ancak hâlâ soyut düşünme becerileri gelişmemiştir. Özümleme, nesnelerin özelliklerinin değişmesine rağmen bu nesnelerin hala aynı olduğunu kavrama yeteneği ile ilişkilidir. Örneğin, suyu bir kapta dökünce şeklinin değişmesi, ancak miktarının sabit kalması çocuğun mevcut şemalarına eklenerek öğrenilir.

4. **Soyut İşlemler Dönemi (11 Yaş ve Sonrası):** Bu dönemde çocuklar, soyut düşünme yeteneği kazanır ve daha karmaşık problemlere çözümler üretebilir. Özümleme, bu aşamada bireylerin daha soyut kavramları anlamaları ve bunları yeni şemalarla birleştirmeleri ile ortaya çıkar. Örneğin, bir ergen, matematiksel bir problemi çözmek için daha karmaşık şemaları özümseyebilir ve yeni teoriler geliştirebilir.

Özümleme ile Akıl Yürütme Arasındaki Fark

Piaget'in bilişsel gelişim teorisinde, özümleme ve akıl yürütme birbirini tamamlayan süreçlerdir. Özümleme, yeni bilgilerin mevcut şemalara eklenmesi olarak tanımlanırken, akıl yürütme, bu şemaların yeniden düzenlenmesi sürecidir. Akıl yürütme, özümlemenin aksine, bilişsel yapıları daha esnek hale getirir ve çocukların çevrelerini daha etkin bir şekilde anlamalarına yardımcı olur.

Örneğin, bir çocuk, bir elma gördüğünde, bu nesneyi bir meyve olarak tanımlar. Eğer çocuk daha önce bir elma gördüyse, o zaman yeni elmayı mevcut meyve şemasıyla özümseyebilir. Ancak, bir çocuk daha önce hiç elma görmemişse, elma şeması onun zihinsel yapısına yerleşmeden önce daha fazla bilgi edinmeye ihtiyaç duyacaktır.

Piaget’in Özümleme Üzerine Yaptığı Deneyler

Piaget, özümleme kavramını test etmek ve çocukların bilişsel gelişimini gözlemlemek için çeşitli deneyler gerçekleştirmiştir. En bilinen deneylerinden biri, çocukların nesnelerin kalıcılığına (nesnelerin gözle görülemediğinde de var olmaya devam etmesine) yönelik geliştirdikleri şemaların nasıl oluştuğunu gözlemlemektir. Bu deney, çocukların yeni nesneleri eski şemalarına nasıl eklediklerini anlamada önemli bir araç olmuştur.

Piaget, küçük çocuklara bir nesneyi gösterip sonra onu sakladı ve çocukların bu nesneyi arayıp aramadıklarını gözlemledi. Çocukların, nesne gözlemlerinin dışında kaldığında hala onu hatırlamaları, onların nesne şemalarını özümseme süreçlerine dair önemli bir bulguydu. Bu deney, çocukların bilişsel şemalarının zamanla nasıl geliştiği ve özümlendiği hakkında Piaget’e değerli bilgiler sunmuştur.

Özümleme ve Eğitim

Piaget’in özümleme ve bilişsel gelişim üzerine yaptığı çalışmalar, eğitimde önemli bir rol oynamaktadır. Özümleme, öğretim süreçlerinde, öğrencilere yeni bilgiler sunulurken mevcut bilgi yapılarının göz önünde bulundurulmasını gerektirir. Eğitimciler, öğrencilerin daha önce öğrendikleri bilgileri yeni bilgileri anlamak için kullanmalarına olanak tanıyacak şekilde dersler tasarlamalıdır.

Örneğin, bir matematik öğretmeni, öğrencilere yeni bir konu anlatırken, öğrencilerin önceden öğrendikleri temel matematiksel kavramlarla bu yeni bilgiyi ilişkilendirmelerine yardımcı olmalıdır. Bu ilişki, öğrencilerin mevcut şemaları ile yeni bilgilerin özümlenmesini sağlayacaktır.

Sonuç

Özümleme, Piaget’in bilişsel gelişim teorisinin temel bileşenlerinden biridir ve çocukların çevrelerinden aldıkları bilgiyi, mevcut zihinsel yapılarıyla uyumlu hale getirme sürecini tanımlar. Özümleme, çocukların dünyayı anlamalarını sağlayan önemli bir süreçtir ve bilişsel gelişimin her aşamasında farklı şekillerde işlevsellik gösterir. Eğitimde de bu süreç, öğrencilerin daha verimli bir şekilde öğrenmelerine olanak tanır ve öğretim stratejileri, öğrencilerin önceki bilgileriyle yeni bilgileri birleştirmelerini teşvik edecek şekilde tasarlanmalıdır.